27 Nisan 1973 yılında İstanbul’da doğdum. İlk öğretimi Şişli Mareşal Fevzi Çakmak ilkokulunda, orta ve liseyi ise Özel Ata Kolejinde tamamladım. Çocukluğumdan süre gelen çizim ve güzel sanatlara olan merakımı Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El sanatları Halı ve Kilim Tasarım bölümünde öğrenim görmek sureti ile pekiştirdim.
Maketlere, maket yapımına, elektroniğe ve teknik konulara olan merakım ise çocukluk yıllarıma dayanır. Tabi bunda evde babamın tamir ettiği eski ve çalışmayan saatleri görüp izlememin payı büyüktür. Henüz 6-7 yaşında iken evimizin önünden geçen hurdacılardan topladığım eski araba teyplerinin, radyoların ve benzeri cihazların mekanizmalarını sökerek kendime farklı farklı modeller yapmaya başladım. İlk yaptığım amatör maket ise teneke ve hurda parçalardan oluşan basit bir çamaşır makinesiydi.
Teneke çamaşır makinesinden sonra üzerinde çalıştığım en büyük maket bir vinçtir. Bu maketimi de uzun uğraşılar ve sahip olduğum ıvır zıvır eski parçaları kullanarak yaptım. Üstelik kumandalı olarak. Her okuldan gelişimde başına oturur üzerine değişik parçalar eklerdim. Sonunda gerçek bir vinçte olduğu gibi makaralar ve kumanda kolları olan bir maket ortaya çıkarttım.
Bütün bunlarla birlikte plastik maketler ile tanışmam da o yaşlara dayanır. Benim bu merakımı gören babam ara sıra bana hoşuna gidip aldığı plastik maketleri getirirdi. Kamyon, otomobil, uçak ne varsa maketini yapmışımdır. Büyük çoğunluğunu da bugüne kadar kırmadan sakladım.
Küçük yaşlardaki bu merakım sırasında ailem asla onu dokunma bozarsın bunu elleme kırarsın demedi. Tam tersine meraklı ve titiz olduğumu bildiklerinden rahat bırakıp öğrenmemi sağladılar. Gerçekten de evde kurcaladığım hiçbir cihazı bozmadım aksine o yaşlarda çok kıymetli olan Betamax videomuzu, Televizyonumuzu değişik zamanlarda hep ben tamir ettim. Bu merakım neticesinde eve servis girmedi diyebilirim.
Maket yapmak bana neleri kazandırdı ? En başta matematiksel düşünmeyi, yaratıcılığı, pratik zekayı, el becerimin gelişmesini, hayal gücümü gerçeğe aktarabilmeyi ve daha bir çok nosyonu.

Maket yaparken o an içinizdeki sıkıntılardan uzaklaştığınız gibi hoşça vakit geçirir ve ortaya çıkan sonuçtan da büyük keyif alırsınız. Kutu içerisinde yer alan 100 lerce parçayı boyamak, yapıştırmak, bitiştirmek gerçekte bulmaca çözmeye ya da puzzle yapmaya benzer. Önce modelin bir kısmından başlarsınız ve yavaş yavaş ekleyerek modeli ortaya çıkartırsınız. Bütün bunları yapabilmek için öncelikle sabrınızın daha sonra el becerinizin, araç gerek kullanabilme yeteneğinizin ve de ek olarak yaratıcılığınızın olması gerekir.
Amaç modele bir an önce başlayıp bitirmek değil aksine zaman içerisinde keyif alarak ve de gerçeğine uygun olarak bitirmektir. Bu hobiye gönül verenlerin büyük kısmı sabırsız oldukları için modeli bir an önce alıp yapmaktalar ve bir süre sonra yaptıkları modelleri beğenmedikleri için bu hobiden soğumaktalar.
Ben maket yapmanın hayatın birçok alanında insana çok faydalı bilgiler ve beceriler kazandırdığına inanıyorum. Öyle ki bu zevkli hobiyi kendilerine kazandıranlar zaman içerisinde pratik zekaya sahip oluyorlar. Düşünme ve olaylara bakış açıları renklenip şekilleniyor. Bir problemin çözümünün sadece 1 şekilde değil aslında değişik şekillerde de yapılabildiğini görüyorlar, kestirme çözümler üretebiliyorlar. Aslında kendimizin üstesinden gelebileceği ama üşengeçliğimizden el atamadığımız ufak çaplı tamirat olaylarına yapabiliyoruz. Normal insanların sadece bakıp geçtiği ama bizim bakarken hafızamıza adeta fotokopisini çektiğimiz anlar olabiliyor. Bütün bunlara ek olarak maket ile uğraşmak Güzel Sanatlara girişte, mimarlıkta, tasarımda ve hayatın sayamayacağımız birçok alanında fayda sağlar.
Buna örnek olarak kendimi verebilirim. Eğer küçükken bu tarz işlerle uğraşmasaydım belki de Güzel Sanatlara Meraklı olmayacak, maket yapıp yarışmalarına katılmayacak ve böylesi güzel bir hobiden mahrum kalacaktım. Diğer insanlar gibi sadece bakıp geçecek, gördüklerimi ileride lazım olabilir düşüncesi ile hafızama kazımayacaktım.
Ne iyi etmişim ki böylesi zararsız, keyifli ve yetenek geliştirici bir hobiye merak salmışım. Buradan size tavsiyem hayatınızda bir kez dahi olsa alıp bir maket yapmanız.. Öyle keyif alacaksınız ki hafta sonunuzu ya da boş bir zamanınızı hiçbirşey ifade etmeyen boş aktivitelere harcamak yerine hem faydalı bir işle uğraşacaksınız hem de sizi geliştirecek bir hobiye sahip olacaksınız.